FARKLI NURCULAR KİMDİR?

   Biz, Fethullah Gülen’in ve medyasının nurcuları temsil edemeyeceğini söylüyoruz.

 

   Nurcuları gazete ve televizyon menfaatleri için kullananlar bizi temsil edemez.

 

   Türkiye’nin en mümtaz cemaati olan Nur cemaati ile İslam aleminin ve İslami cemaatlerin arasını açanlar, kavgalı haline getirenler bizi temsil edemez.

   Batıya yönelip, Amerika’nın maşası haline gelerek İslam alemine sırt çevirenler bizi temsil edemez.

   Nurcuları kitap satışında kullananlar bizi temsil edemez.

   Nurcuları taşeron olarak kullananlar bizi temsil edemez.

   Biz Amerika’dan yönlendirilmek istemiyoruz

   Özgür ve hür irademizle oyumuz vermek istiyoruz

   Nurcuların siyasi emellere alet edilmesini istemiyoruz

   Biz nurcuyuz, nurluyuz ama nuru kararanlardan değiliz.

 

 

7 comments on “FARKLI NURCULAR KİMDİR?

  1. NURCU yani Risalei Nur talebesi Davasını, maddi makama,siyasetine,ticaretine vs hiç bir şeye alet etmez.
    Nurculuk, büyük İslam alimi Bediüzzaman Said Nursinin yazdığı Kur’an tefsiri olan Risale-i Nur etrafında meydana gelen Kur’an ve Sünnet rehber edinen İslami bir cemaattır.Risalei Nurlardan istifade etmek ayrı,Risalei Nuru yaşamak ve yaşatmak ayrı işte farklı dediğiniz nurcular,risalei nurdaki mesajları doğru algılayıp bi hakkın yaşayanlardır.

    • Sevgili Ahmet bey,ifadeleriniz çok güzel ve yerinde olmuş,teşekkürler.Bir kaç şeyde ben eklemek isterim izin verirseniz.Efendimiz MUHAMMED SAV. en önemli sünneti tebliğdir temsildir işte bu yüzden ben şahsen İslamiyette sonunda cı cu ekleri olan şeyleri kullanmamayı tercih ediyorum.ÜSTAD Bediüzzaman Said-i Nursi bir başka büyüğün ifadesiyle PİR hazretleri tarifi zor bir şahs-i maneviyedir.Ama elbette bâkilik yalnızca Allah’a ait bir mülahazadır.Elbette ki siyaset ticaret vs gibi şeyler davanın amacı olamazlar ama aracı olmak dünyanın bir gerekliliğidir.Nurların basıldığı zaman ne zorluklarla da olsa paraya olan ihtiyaçlar olmuştur ve bu ihtiyaçlarda mutlaka ama mutlaka maddiyatla çözülmüştür.Gelelim siyasi mevzuya bu dünya bir imtihan yeridir bu muhakkak hakikatle tebliğin yerine gelmesi adına ÜSTAD’ın ve dava insanlarının çektiği eziyetleri düşündüğümüzde bunların o günün siyasi düşüncelerden kaynaklandığını anlamamız alenidir,elbette ki geçiş zamanlarında bir insanı tasavvufla yani kendisinin sahipsiz olmadığının gerçek mülahazasıyla her dem etmezsek o insan yalanı gerekli olan yerde kullanmayı doğru sanır,o insan haftada iki bardak şarabı şifa olarak tanıtır, haramı yanlışlık olarak değil de olması gereken gibi neşriyat yapar,burada ihtiyacımız olan şey ise insanı Yaratıcısıyla tanıştırmadır,bunun yolu ise elbette ki Kuranı Kerimdir elbette ki sünnettir. Bu gün dünya insanlarını hoş görü anlayışı, samimiyet ve sevgi gibi ortak bir lisanla davrandığımızda Rusyadan Almanyadan Afrikadan vd. ülkelerden gelen insanların emanet ettikleri çocuklarını Türkiye sevdalısı Türkçe sevdalısı olarak görürüz.Bu gün devletlerin sahip çıktığı o cengaver insanlarda bizim insanımızdır altında yatan hakikat ise Risaliye Nura dayalıdır,yani Hakkın kitabı olan Kurana ve onu en güzel tercüme etmiş olan esere yani Nura,ama asla nurculara değildir.Üstadımızın söylediği gibi o kimsenin malı değil Kuranın malıdır ve o eser vahiy değil yazdırılmış eserdir.Her şeyin ebedi sahibi Allah Celle Celâluhudur. Fikirlerimi yazmak ve sizinle paylaşmak istedim.

      • Bediüzzman’ın kendisi NURCU sıfatını kullanmıştır. Kuran”ın tefsiri olan risale-i nur’u okuyan, yazan ve neşrine çalışan kişilere de zamanın da mahkemelerce literatürde nurcu denmiş. bundan Bediüzzaman’ın kendisi ve o zaman ki talebeleri rahatsız olmamış. nurcular da rahatsız olmuyor. meslek, kazanç eki gibi taksici, dolmuşçu, leblebici vs. sayanlara gelince maddiyata ve dünyevi menfaatlere alet edenlerin meselesidir bu … vesselem

  2. keske su anda hocaefendi cemati de sizin gibi dusunse di kpss de her sene bunlardan dolayı işsiz kalan nice emek veren insanlar var

    • Sayın Deniz Hanım veya Beyefendi,bir insan bazen İslamiyeti ve Müslümanlığı temsil edebilir niteliklere sahip bir takım mülahazalara sahip olabilir.Ama ne yazık ki bir insanın yaptığı olumsuzluk veya doğru olmayan bir şeyden İslamiyet zarar göremez,bu genellemeyi cemaat içinde söylemekte bir zarar olduğunu düşünmüyorum.Siyasetle dolaylı alakası olan KPPS sınavıyla Fethullah Gülen beyefendinin ve sizin tabirinizle cemaatinin bağlantısını inanın tam manasıyla anlayamadım,üzgünüm.Genel manasıyla devlet içindeki hükümetlerin mevcut siyasi planlamalarına bağlı olan devlete memur alma adına bu şekilde bir sınav sisteminin olması bence düşündürücü bir durum.Elbette öğretmen olanın sınava tabi olması veya başka bir branşın mezununun sınavda başarılı olmamasına bağlı mesleğini yapamaması gibi.İşte buradan çıkardığım sonuç şudur bir dönem ülkemizde basit kurslarla sağlık memurları işe alındı,bir çok insana sadece olmak istiyorum beyanıyla polis olma hakkı tanındı,ziraat mühendislerini öğretmen yaptık vs.Ve şimdi de seçici olmayı belli kurallara koymayı yapmaya çalışıyoruz.Elbette alınan bu kurallar ne kadar dorudur veya değildir bunu ancak zaman gösterir.Ama şu var ki ben bu tip sınavlara karşıyım fakat ülkemizin sosyal ekonomik düzeyi henüz her mezununu bir işe yerleştirme konumunda değil,bunun sebebi ancak geniş bir ortamda tartışma konusu masaya yatırılabilir.Gelelim sizin benim düşüncelerimle hoca efendi cemaatinin düşünce ufkunun farklı olduğunu düşünmeniz, ama bugün ben sıradan bir insanım ve sıradan olan bu düşüncelerimi okuduğum mekteplerden öğrenmedim,bu düşüncelere Fethullah Gülen beyefendinin asıl gayesinin insanlığı gerçek vuslat olan yerle bir araya getirmesi niyetine dayalı eserlerinden,konuşmalarından,hassaslığından ve bugüne kadar izlediği yolun Hak yolu olduğunu ve taviz vermediğini görmemdir.Dediğim gibi bu şahsı manevi insan Nur ışığıyla çizgisini çizmiş medrese eğitimiyle mevcut sahip olduğu ilmini ALLAH rızasına dair sarfetmeyi hedef edinmiş,ki bugün dualarla insanların hayal edemeyeceği haller olmuştur.Bu arada her yerde olabileceği gibi insanın olduğu her yerde mutlaka fikri ayrılığı,düşünceye bağlı itilaflar olabilir,ama hiç bir zaman gelinen sonuçlara engel teşkil edemez.Benim çok sevdiğim saygı duyduğum yaşı oldukça ileride Nur talebesi olan tanıdığım var,kısmen yaşa bağlı kısmen fıtratı gereği insanlarla karşılaştığında onlara ilk sorusu namaz oluyor aldığı cevaba göre de karşıdaki insanın hiç de hoşlanacağı şeyi söylemiyor.Şimdi bu muhterem insana yaptığı onca güzellik varken sırf yaşına bağlı demans gereği veya heyecana bağlı her doğruyu söylenmeyecek gerçeğini çiğneyip konuşuyor diye o camiayı suçlu ilan etmek olur mu? Üstelik o konu hakkında doğru söylüyor iken.Risaliye Nurun amacı nedir insanın imanını kurtarmak,onu kaçırmak onu yapması gerekirken yapamadığı bir şeyle hakikatin sadece Yaratıcımız ALLAH ın bildiğini unutarak cevap vermek şunu yapmazsan bunu görürsün demek olamaz.Çünkü artık günümüzde maalesef bir çok insanın en büyük meselesi iman kurtarma meseledir.İnternet kafelerinden kalkmayan ilk okulda sigara içki daha ötesi uyuşturucuya alışmış gençlerimizle,vücudunun bir çok yerine yaptırdığı dövmelerle sabahlara kadar eğlence yerlerinde sabahlayan insanlarımız,emekli olduktan sonra kahvelerde oyun başından kalkmayan yaşlılarımız,eskiden elektriği yokken şimdi bunun varlığını alıp gece yarılarına kadar çirkin mesnetsiz filmleri izleyen köylü insanlarımız,faizin devlet tarafından belirlendiğini savunan Müslüman kardeşlerimiz,akademik yapılarıyla televizyon karşısına çıkıp o islamda yoktur, uydurmadır diyen,kurban kesmeyin parasını verin aynı şeydir diyen sözde alimlerle nereye kadar gideriz ki işte Ahir zamandayız ve Nurlar sayesinde bu şeyler aşılacak Allah ın izniyle yeter ki biz samimiyetle ittifak halinde devletimizle milletimizle askerimizle bir araya gelip hoş görü mülahazasıyla davranalım,çamur var atalım biliyoruz ki yapışmaz ama izi kalır düşüncesi Mümine yakışmaz.

  3. s.a yorumları okudum bende bu sitenin bazı haberlerine destek veriyorum ben size şu soruyu sormak istiyorum fetullahçılar diye maruf cemaate bir bakalım tüm türkiyedeki evleriyle yurtlarıyla genel manada islamiyetin prensipleri hakim mi kaç kişiye kuran öğretilliyor takva boyutu hangi aşamada gerçekten risalei nuru yaşıyorlarmı maddiyatın degil maneviyetın hakimolduğu bir ortam mı var sizin vicdanınıza sesleniyorum içindekiler beni daha iyi anlar ama malesef yok yok yok kusura bakmayın genel manada bi boş vermişlikvar yalan var hizmet edı altında ele geçirme politikası var para furyası almış gidiyor ya kardeşim bu bi kaç yerde olsa genellemeyeceğim ama genel tablo bu ben höşgörü altında islamiyetin tahrip edildiği kanaatindeyim bakın çamur atmıyorum gerçekleri sizin vicdanınıza soruyorum genel risalei nur prensipleri hakim mi kusura bakmayın değil değil değil bdiüzzaman bile munazaratta ben söylüyorum diye kabul etmeyin diyor mihenge vurun altın çıkarsa alın bakır çıkarsa bin bedduayı arkasına takın gönderin diyo ama biz sorgulamıyoruz ne yimi sorgulayacagız alın size bi kaç madde polikası
    1-bu gurubun risalei nuru yaşama gayreti ve hizmet için yalan söyleme
    2-hoca efendinin başörtüsüne furuat demesi furuat nedir daha önceki müfessirler ne demiş
    3- evlerinde nasıl bir manevi bir programı uyguluyor bakın uyguluyor diyorum
    4-hedef menfaat mi yoksa rızayı ilahi mi olmalı ve bizim hedefimiz ne
    5-bu cemaatin bu kadar hızla büyümüsendeki gerçek sebebler

    amacım hakikatın ortaya cıkması yoksa gıybet degil allah için vicdanımızı yoklayalım bunların hepsini araştırdık mı tamam diyebiliyormuyuz genel durum bu iken birde diğer cemaatlere bakalım neden bu kadar arada uçurum var ortaya şu sonuç cıkıyor ya fetullahçılar haklı yada diğerleri içinizdeki vicdan ne diyor

  4. Kardeşim yanlışın var! Siz Farklı nurcu değilsiniz Asıl Gerçek Nurcular sizlersiniz (: Allah yardımcınız olsun kardeşlerim…

mrsl için bir cevap yazın Cevabı iptal et